Video Metni:
On birinci sorum şu:
A- On birinci sorum şu: Kabir hayatını inkâr edenler diyorlar ki:
“İsra suresi 52. ayette şöyle buyrulmuştur:
‘Sizi çağıracağı gün O’na hamd ederek uyarsınız ve çok az bir süre kaldığınızı zannedersiniz.’
Allah Teâlâ bu ayette ölümü uykuya benzetmektedir. Nasıl saatlerce uyuduğumuz hâlde zaman kavramını yitirip bir göz kırpması kadar uyuduğumuzu zannediyorsak, benzer şekilde öldükten sonra da diriltilinceye kadar bir yokluk yaşarız. Eğer mahşer gününden önce kabir hayatı olsaydı, az bir süre kaldığımızı zannetmezdik.”
Onların bu sözlerine ne dersin?
B- Onlar bu sözleriyle hem kendileriyle çelişiyorlar hem de ayeti yine yanlış anlıyorlar. Kendileriyle çelişiyorlar, çünkü ölümü uykuya benzetiyorlar. Hâlbuki onlara göre, bedenle birlikte ruh da ölmekte ve kıyamete kadar ruhun bir hayatı olmamaktadır. Onlar böyle inanırken burada ölümü uykuya benzetmişler. Uykuda insanın bir hayatı vardır. Onlar ölümden sonra ruhun hayatına inanmıyorlar ki, ölümü uykuya benzetebilsinler. Bu sözleri onların neye inandıklarını bile bilmediklerine delildir.
Hem ayeti yine yanlış anlıyorlar. Ayette geçen “çok az bir süre kaldığınızı zannedersiniz” ifadesini ölümle kıyamet arasında zannediyorlar. Hâlbuki bu ifadeyle dünyada kaldıkları zaman kastedilmiştir. Zira bu ayetin benzerleri Kur’an’ın başka yerlerinde de geçmekte ve oralarda “dünya” lafzı açıkça zikredilmektedir. Mesela,
Müminun suresi 112-114 ayetlerinde şöyle buyrulur:
“Allah onlara, ‘Yeryüzünde kaç yıl kaldınız?’ der. Onlar, ‘Bir gün veya daha az bir süre kaldık, sayanlara sor.’ derler. Allah, ‘Pek az kaldınız, keşke bilseydiniz.’ der.”
Bak, bu ayette “yeryüzü” ifadesi açıkça zikredilmiştir. Allah Teâlâ onlara yeryüzünde kaç yıl kaldıklarını sormuş, onlar da bir gün hatta bir günden daha az kaldıklarını söylemişler. Demek, ahirete giden insan dünyada bir günden az kaldığını zannediyor.
Yine Taha suresi 102-104 ayetlerinde şöyle buyrulur:
“Sûra üflendiği gün, işte o gün, suçluları gözleri gövermiş (korkudan morarmış) olarak haşrederiz. On günden fazla kalmadınız diye aralarında gizli gizli konuşurlar. Aralarında konuştuklarını biz daha iyi biliriz. En akıllıları, ‘Sadece bir gün kaldınız.’ der.”
Bak, bu ayette de “dünya” ifadesi açıkça zikredilmiştir. Onlardan bir kısmı dünyada on gün kaldıklarını zannediyor, en akıllıları ise bir gün kaldıklarını söylüyor.
Bu mana Naziat suresi 46. ayet-i kerimede ve Rum suresi 55. ayet-i kerimede de zikredilir.
Hâl böyleyken, onlar İsra suresi 52. ayette geçen “Çok az bir süre kaldığınızı zannedersiniz.” ifadesini ölümle kıyamet arasında zannetmişler. Yani yine Kur’an’ı anlayamamışlar. Az kalındığı zannedilen yer dünyadır. Zira diğer ayetlerde bu açıkça ifade edilmiştir.
Hem onların ayete bu yanlış manayı vermelerini de anlayamıyorum. Zira onlar ölümle ruhun da öldüğünü savunuyorlar. Ölü olan bir şey için zaman yoktur ki, az veya çok kaldığını zannetsin. Zan hayat sahibine ait bir sıfattır. Yani sen faraza taşa sorsan ne kadar zamandır buradasın, taş da dile gelip konuşsa sana ne diyecek? Hayatı olmadığından zamanı bilmez ki, soruyu anlayabilsin de sana cevap verebilsin.
Yani onların işi tam bir çıkmaz. Kendi dediklerini kendileri yalanlıyor ve ayetlere hep yanlış manalar veriyorlar. Baksana, dünya için söylenmiş olan “Çok az bir süre kaldığınızı zannedersiniz.” sözünü sanki bu ifade başka ayetlerde geçmiyormuş gibi ölüm ve kıyamet arası olarak anlıyorlar. Daha onlara ne diyelim?
A- Bu sorumun da cevabını aldım, elhamdülillah. Daha fazla uzatmaya gerek görmüyorum. Şimdi on ikinci soruya geçiyorum.
On ikinci sorum şu: