Video Metni:
Eserimizin bu bölümünde, Bediüzzaman hazretlerinin 21. Söz ismiyle bilinen eserini nakledeceğiz. Osmanlıca bilmeyenler için de eseri biraz sadeleştirerek ve biraz da şerh ederek nakledeceğiz. Üstad hazretleri bu eserinde kendi nefsini muhatap kabul etmiş ve nefsiyle konuşmuş. Bizler de nefsimizi muhatap alarak konuşacağız. Sizlerden ricamız da sizlerin de kendi nefislerinizi muhatap kabul ederek dinlemenizdir. Cümlemizin manevi hastalıklarına şifa olması niyetiyle eserin nakline başlıyoruz:
Bir zaman yaşça, cisimce ve rütbece büyük bir adam bana dedi: “Namaz iyidir. Fakat her gün her gün beşer defa kılmak çoktur. Bitmediğinden usanç veriyor.”
O zatın o sözünden hayli zaman geçtikten sonra nefsimi dinledim. İşittim ki, aynı sözleri söylüyor. Ve ona baktım, gördüm ki, tembellik kulağıyla şeytandan aynı dersi alıyor. O vakit anladım: O zat o sözü bütün kötülüğü emreden nefisler namına söylemiş gibidir veya söylettirilmiştir. O zaman ben dahi dedim: Madem nefsim emmaredir, daima kötülüğü emreder; nefsini ıslah etmeyen başkasını ıslah edemez. Öyle ise nefsimden başlarım.
Dedim: Ey nefis! Cehalet içinde, tembellik döşeğinde ve gaflet uykusunda söylediğin şu söze mukabil, beş ikazı benden işit!
BİRİNCİ İKAZ
Ey bedbaht nefsim! Acaba ömrün ebedi midir? Hiç kati senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın? Sana usanç veren, kendini ebedi ve ölümsüz zannetmendir. Keyif için, ebedi dünyada kalacak gibi nazlanıyorsun. Eğer anlasaydın ki ömrün azdır, hem faydasız gidiyor; elbette onun yirmi dörtten birisini, ebedi hayatının saadetine sebep olacak, güzel ve hoş bir hizmete, yani namaza sarf ederdin. Ve bu sarf etmek de, usanmak şöyle dursun, belki ciddi bir arzuyu ve hoş bir zevki tahrike sebep olurdu.
Demek, insanın namazdan usanmasının sebebi, kendisini ebedi ve ölümsüz zannetmesidir. İnsan bu dünyada bir milyon yıl, hatta daha fazla kalacağını ve milyonlarca yıl boyunca her gün namaz kılacağını zannediyor ve namazdan usanıyor. Gerçi Cenab-ı Mevla’yı bilenler için hakiki zevk namazda olduğundan, bir milyon yıl değil, yüzer milyon yıllar bile namaz kılmak olsaydı, onlara yine zahmet gelmezdi. Sözümüz, Allah-u Teâlâ’yı hakkıyla bilmeyenler içindir. İşte bu zümre, hem Rablerini tanımazlar hem de kendilerini ebedi ve ölümsüz zannederler. Bu zan sebebiyle de daha namaz kılmadan, namazdan bıkarlar ve usanırlar.
Bu yanlış zannın tedavisi ise şurada gizlidir: Kişi evvela, öleceğini ve bir gün toprak olacağını düşünmelidir. Evet, insanın elinde ne senedi var ki, yarına kadar yaşayabilsin. Belki de sizler daha bu videoyu seyretmeyi tamamlamadan öleceksiniz. Ve dostlarınız sizi şu anda oturduğunuz yerde ölü olarak bulacak.
İşte insan ilk önce fani ve ölümlü olduğunu anlamalıdır. Sır burada gizlidir. İnsana namaz kılma hususunda usanç veren şey, kendisini ölümsüz zannetmesidir. Eğer bilseydi ki, yarın ki güne çıkmaya bir senet yok, o zaman ömrünün yirmi dörtte birini, yani 24 saatinden 1 saatini elbette namaza verirdi.
O halde ey namazdan hoşlanmayan nefsim ve namazsız arkadaşım, şunu düşün: Her gün dünyada 350.000 kişi ölüyor. Demek saatte yaklaşık 15.000 kişi ve dakikada yaklaşık 250 kişi… Yani şu anda içinde bulunduğumuz dakika çıkmadan 250 kişi bu dünyayı terk edecek. Ve muhtemelen bu 250 kişiden hiçbiri dünyayı terk edeceğini bilmiyor. Kimi işinde, kimi uykusunda, kiminin ne hesapları var, ne planlar yapıyor; ama dünya hayatında sadece saniyeleri kaldı. Ey nefsim ve ey arkadaşım! Ya biz bu 250 kişinin içindeysek, acaba halimiz ne olur? Bunu düşün ve gel, geç olmadan tövbe ederek namaza başla!..
Allah razı olsun
Allah emeği geçenlerden razı olsun..
Allah Razı olsun
Neden tercüme ediliyor orjinali okunmuyor
Osmanlıca bilmeyenler bu hakikatlerden mahrum kalmaması için bu şekilde hazırlanmış ve üstadımızın hangi eseri olduğu kaynağı belirtilerek ve bu eserden iktibas edilerk hazırlandığı videonun her yerinde belirtilmiştir. Bu videoda hedef kitle zaten namazdan uzak olan kardeşlerimizdir. Risale-i Nur talebeleri zaten eseri aslından okuyup istifade edebilirler.