İnsandan tutun hayvanlara kadar her bir varlığa hayatlarını idame ettirebilmek için gerekli olan azalar mükemmel bir şekilde verilmiştir. Bu azaların yaratıcısı olarak -hâşâ- Allah-u Teâlâ kabul edilmezse, şu sorulara mantıklı cevaplar bulunmak zorunda kalınır:
1- İnsanın vücudunda el, ayak, kalp gibi birçok azalar vardır. Eğer bu azaları atomlar yapıyorsa; nasıl olur da kendilerinden dahi haberi olmayan atomlar el, ayak, kalp gibi son derece muazzam olan bu azaları yapabilirler?
2- Nasıl olur da dünya şartlarından haberdar olmayan atomlar, dünya şartlarına uygun olan organları yaparlar? Hiç Güneş görmemiş göz zerreleri Güneş’i görecek gözü; hiç ses duymamış kulak zerreleri sesi işitebilecek kulağı; hiç yiyecek tatmamış dil zerreleri tat alan dili; hiçbir koku koklamamış burun zerreleri her kokuyu fark edebilecek burnu nasıl yapıyorlar? Diğer azalar için de aynı sorumuz geçerlidir.
3- Zerrelerin kalıbı yoktur. Buna rağmen organları bir kalıptan çıkmış gibi yapıyorlar. Bu nasıl olur?
4- Organlara en uygun yerleri nasıl belirliyorlar ve bu organları vücuttaki en uygun yerlerine nasıl yerleştiriyorlar?
5- Organların sayısını nasıl belirliyorlar?
Herhâlde bu zerreler İbn-i Sina kadar zeki! Gerçi bin İbni Sina olsa yine de bu işleri yapamazdı. Peki, atomlar bu işleri nasıl yapıyorlar?