Bu delilin odak noktası Kur’an-ı Kerim dir. Nasıl ki ateş, dumanın varlığına; duman da ateşin varlığına delildir. Yani ateş varsa, duman da olacaktır. Ve duman varsa, muhakkak ateş de vardır. Dolayısıyla, ateşin varlığı ispat edildiğinde, dumanın varlığı da ispat edilmiş olur. Ya da tam tersi, dumanın varlığı ispat edildiğinde, ateşin varlığı da ispat edilmiş olur. Zira ateş dumansız, duman da ateşsiz olamaz.
Bunu daha iyi anlayabilmek için biraz açacağız. Çünkü delilimizi bu kaideye bina edeceğiz:
Mesela, bir tepenin arkasından yukarı doğru yükselen bir duman görsek, “Bu tepenin arkasında bir ateş vardır.” deriz. Bize, “Ateşi görmediniz ki, neyle varlığına hükmettiniz?” denilse, deriz ki: “Duman ancak bir ateşten gelebilir. Ateş olmaksızın dumanın varlığı mümkün değildir. Madem gözümüzle görüyoruz ki bir duman var, o halde ateş de olacaktır.”
Aynen bunun gibi, Hz. Muhammed (sav)’in peygamberliğini ispat eden bütün deliller, aynı zamanda Kur’an-ı Kerim’in de Allah’ın kitabı olduğunu ispat eder. Şöyle ki:
Aynen bunun gibi, Kur’an-ı Kerim de bütün mucizeleriyle ve Allah’ın kelamı olduğunu ispat eden bütün delilleriyle, Hz. Muhammed (sav)’in peygamberliğini ispat eder. Zira Allah’ın kitabını, ancak Allah’ın peygamberi tebliğ eder. Kur’an Allah’ın kelamıysa, bu kitabı tebliğ eden zat da Allah’ın peygamberi olmalıdır. Başka bir şey olamaz.
O hâlde şöyle bir söz söylesek: “Kur’an Allah’ın kelamıdır, zira Hz. Muhammed (sav) birçok mucizeler göstermiştir.” Yani Kur’an’ın Allah’ın kitabı olduğuna, Peygamberimizin mucizelerini delil yapsak, bu son derece doğrudur. Zira:
Gördüğünüz gibi, bu zatın peygamberliğine iman etmek, Kur’an’ın Allah’ın kitabı olduğunu kabullenmekle neticeleniyor.
Aynen bunun gibi, şöyle bir söz daha söylesek: “Hz. Muhammed (sav) Allah’ın peygamberidir. Zira:
Yani bizler, Kur’an’ın Allah’ın kelamı olduğunu ispat eden delilleri, Hz. Muhammed’in peygamberliğine delil yapsak, bu söz son derece doğrudur. Zira:
Şimdi biz, Kur’an’ın hak kelam olduğunu ispat eden yüzlerce delile dayanarak deriz ki: Hz. Muhammed (sav) Allah’ın peygamberidir. Zira elindeki Kur’an, binler delilin tasdikiyle Allah’ın sözüdür.
O hâlde Hz. Muhammed (sav)’in peygamberliğini inkâr edebilmek için, ilk önce elindeki fermanın yani Kur’an’ın Allah’ın kelamı olmadığını ve onun bir beşer sözü olduğunu kabul etmek gerekir. Bu ise mümkün değildir. Hatta şeytan bile şeytanlıkta yüz derece ileri gitse buna imkân verdiremez. Bozulmamış hiçbir aklı kandıramaz.