Video Metni:
7- YARATILIŞTAKİ BENZERLİK
Şu aleme dikkatle baktığımızda aynı türdeki canlılar arasında bir tevafuk bir uyum ve benzerlik görüldüğü gibi farklı türlerin arasında da temel anatomik benzerlikler, hepsinin tek bir yaratıcı tarafından yaratıldığını ve aynı elden çıktığını çok açık bir şekilde göstermektedir.
İlk önce bir türün kendi bireyleri arasındaki benzerliklere sonra da türler arasındaki benzerliklere bakalım.
Bir Türün Bireyleri Arasındaki Tevafuk
İnsanlık nevinin her bir ferdinde öyle fiziksel benzerlikler vardır ki bu benzerlik her birinin aynı yaratıcı tarafından yaratıldığını güneş gibi göstermektedir.
Tek bir insanın yüzüne bakalım. İki gözü, iki kulağı, bir burnu ve bir ağzı vardır. Şimdi ise nazarımızı diğer insanlarda gezdirelim. Hepsinde iki gözü, iki kulağı, bir burnu ve bir ağzı göreceğiz. Öyle ki hepsi o yüzün içinde ve hepsi aynı yerde. Demek bir insanı bu şekilde yaratan kim ise aynı azalara sahip olan tüm insanları da yaratan odur. Bu benzerlik tevhidin öyle bir mührüdür ki esas azalardaki tüm ortak özellikler ve benzerliklerin, tek bir yaratıcının eseri olduğunu tek bir elden çıktığını gösterir.
Aynı şekilde, her insanda iskelet sistemi, kas yapısı, kan hücreleri, kalbi, akciğeri, midesi, beyni ve tüm organlar da birbirinin aynı olacak derecede benzemektedir. İşte bu derece tevafuk ve benzerlik ispat eder ki bir insanı kim yaratmışsa, tüm insanları da o yaratmıştır.
Bu benzerlik sadece fiziksel olarak mıdır? Elbette hayır. Aynı türün bireyleri arasında genetik materyal büyük ölçüde benzer. Örneğin, insanlar arasında DNA dizilimi %99,9 oranında benzerdir. Bu benzerlikler, tür içindeki bireylerin aynı fiziksel ve biyolojik özelliklere sahip olmasını sağlamaktadır. İşte bu benzerlik onları yazan kudret kaleminin vahdetine ve birliğine işaret eder. Demek, hepsinde aynı kudret kalemi işlemiş. Eğer farklı bir el karışsaydı bu benzerlik olmazdı. Birlik ancak tek bir elden çıkabilir. Başka eller karışsa karışıklık olur.
Yine insanlar arasında ruhsal benzerlikler de aynıdır. Her insanda bulunan sevgi, mutluluk, üzüntü, korku, öfke, şaşkınlık gibi ruhsal benzerlikleri insanlığın ortak bir temele sahip olduğunu göstermektedir. İşte her bir insanda ki fiziksel ve genetik benzerlikler gibi ruhsal benzerlikler de hepsinin tek bir yaratıcı tarafından yaratıldığını ve aynı elden çıktığını gösterir ki hepsinin sahibi ve yaratıcısı tektir.
Türler Arasındaki Benzerlikler
Yeryüzünde yaşayan farklı türler arasında da benzer temel organlar ve yapılar bulunur. Bu benzerlikler, türlerin farklı olmasına rağmen, aynı yaratıcı tarafından yaratıldığını çok açık bir şekilde göstermektedir. Evet, türler farklı olmasına rağmen, temel anatomik yapılar o kadar benzerdir ki, bu benzerlikler tek bir ilahi sanatın farklı versiyonları gibidir. Tıpkı ışığın güneşi göstermesi gibi, bu benzerlikler de tek bir yaratıcıyı göstermektedir.
İnsan türünde bulunan bir çift göz, tüm hayvan türünde de aynı tarzda, aynı yerlerde bulunur. İnsanların, ceylanların, balıkların, sineklerin, aslanların, ahtapotların, kartalların ve ismini sayamayacağımız kadar çok türün gözleri, görme işlevini yerine getirir. Gözlerin anatomik yapıları ve işleyiş mekanizmaları farklı olsa da hepsi ışığı algılayarak görme işlemini gerçekleştirir. Farklı türlerdeki göz yapılarının bu benzer işlevi, tek bir yaratıcı tarafından yaratıldığını ve aynı temel prensiplere dayandığını gösterir. Bu benzerlikler, farklı formlarda aynı sanatın izlerini taşır.
İnsanlar gibi birçok hayvanda yine kulaklar, ağız ve dişlerde aynı yerlerde birbirine benzer tarzda bulunmaktadır. Bu temel benzerlikler, türlerin farklı olmasına rağmen, aynı yaratıcı tarafından takdir edildiklerini ve farklı eserlerdeki tek bir ilahi mührü göstermektedir.
Balıklar, sürüngenler, kuşlar ve memeliler gibi omurgalı hayvanların hepsi bir omurgaya sahiptir. Omurga, bu hayvanların iskelet sisteminin ana yapı taşıdır ve hepsinde aynı temel fonksiyonu görür: vücuda destek sağlamak ve merkezi sinir sistemini korumak. Farklı yaşam ortamlarına ve vücut şekillerine rağmen, tüm omurgalıların aynı temel iskelet yapısını paylaşması, hepsinin aynı kudret tarafından yaratıldığını ve aynı elden çıktığını gösterir. Eğer farklı bir el karışsaydı, bu kadar belirgin benzerliklerin olması mümkün olmazdı. Birlik ancak tek bir elden çıkabilir; başka ellerin karışması ise karışıklığa neden olurdu. Bu nedenle, var olan tüm bu benzerlikler, tek bir kudretin eseri olduğunu ve yaratıcının birliğini bizlere anlatmaktadır.
İnsanların ve birçok memelinin akciğerleri, kuşların hava keseleri ve sürüngenlerin akciğerleri gibi solunum organları temel olarak aynı işleve sahiptir: oksijen almak ve karbondioksit vermek. Farklı yapılar olsa da temel işlevdeki benzerlik dikkat çekicidir. Solunum sistemlerinin farklı türlerdeki bu benzer işleyişi, hepsinin aynı yaratıcı tarafından icad edildiğini gösterir. Bu benzerlikler, farklı eserlerdeki aynı sanatın izlerini taşır ve tek bir yaratıcının icadı olduğunu gösterir.
İnsanlarda, kuşlarda ve memelilerde kalp ve damar sistemi bulunur. Kalp, kanı vücuda pompalayarak besin ve oksijen taşımasını sağlar. Balıklarda iki odacıklı, amfibilerde üç odacıklı, memelilerde ve kuşlarda dört odacıklı kalp yapısı olsa da temel işlevleri aynıdır. Kalbin ve dolaşım sisteminin farklı türlerdeki bu benzer işleyişi, tek bir yaratıcıya işaret eder. Tıpkı ışığın güneşe işaret etmesi gibi, bu benzerlikler de tek bir yaratıcıyı gösterir.
Tüm bu türler arasında sadece fiziksel benzerlik değil biyolojik ve fizyolojik yasalar açısından da büyük benzerlikler vardır. Ayrı türler farklı olsa da tüm bu canlılar; genetik kod, hücre yapısı, enerji metabolizması, embriyonik gelişim ve hormonal düzenleme gibi temel biyolojik işlevlerdeki ortaklıklar, tüm canlıların aynı yaratıcı tarafından yaratıldığını ve yönetildiğini açıkça ortaya koyar. Bu benzerlikler, farklı türlerin tek bir sanatkarın eserleri olduğunu ve evrensel biyolojik yasalarla aynı ilahi elden çıktığını çok net bir şekilde göstermektedir.
Evet, aynı türdeki canlılar arasında tevafuk ve farklı türler arasında da temel anatomik benzerlikler hepsinin tek bir yaratıcı tarafından yaratıldığını ve aynı kaynaktan geldiğini çok açık bir şekilde gösterir. Eğer icad ve yaratmada haşa farklı bir el karışsaydı asla bu benzerlik olmayacaktı. Bu derece birlik ve benzerlik ancak tek bir elden çıkabilir. Demek her bir varlık kendi cinsine benzemekle Allah’ın birliğini haykırmakta beni kim yarattıysa bana benzeyen cinsimi de o yarattı demekte iken kendi cinsinden olmayan türlere de esas azalarda benzemek cihetiyle de beni yaratan kim ise esas azalarda, biyolojik ve fizyolojik olarak bana benzeyenleri yaratan da odur demektedir.