Video Metni:
A-Tevessülün caiz olduğuna dair nakledeceğimiz bu 5. hadis-i şerifte, Peygamber Efendimiz (A.s.m) bizlere, tevessül ederek dua etmemizi öğretmektedir.
B- Seni dinliyorum. Bu hakikatlere ne kadar çok ihtiyacımız var sen anlattıkça ben gördümki ilim gerçekten çok farklı bir şey. Nur gibi karanlıkları aydınlatıyor.
A- Evet doğru diyorsun. Rabbimiz ilmiyle amil olanlardan eylesin bizleri. Ebu Saide-l Hudri hazretlerinin rivayet ettiği bu hadis-i şerifi, İbni Mace “Mesacid” de; Ahmed İbni hanbel “Müsned” de; İbnu Huzeyme “Et-Tevhid” de; İbnu-s Sünni “Amelü-l yevm ve-l leyl” de; İmam Begavi “Müsnedinde”; İmam Beyhaki “ed-Deavetü-l Kebir”de zikretmiştir. Bu hadisi, hadis hafızlarından bir topluluk Hasen kabul etmiştir. Sözü uzatmamak için bu hadis hafızlarını saymıyoruz.
B- Saydıkların bile bence yeterli.
A- Bu hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (A.s.m) şöyle buyurmuştur: “Her kim evinden namaza çıkarken şöyle dese: Ey Allah’ım, senden isteyenlerin senin üzerindeki hakları hürmetine ve bu yürüyüşümün hakkı için senden isterim. Çünkü ben kibir, iftihar, riya ve gösteriş için çıkmadım. Senin gazabından sığınmak ve senin rızanı ummak için çıktım. O halde senden beni ateşten korumanı ve benim günahlarımı bağışlamanı isterim. Çünkü günahları ancak sen affedersin. “Kim böyle derse, Allah-u Teâla ona cemaliyle yönelir ve yetmiş bin melek onun için istiğfar ederler…” Bizim bu hadis-i şerifte üzerinde duracağımız bölüm şurası: “Ey Allah’ım, senden isteyenlerin senin üzerindeki hakları hürmetine ve bu yürüyüşümün hakkı için senden istiyorum…”
B- Elbette hiç bir varlığın Allah’ın üzerinde bir hakkı olamaz, ancak Allah’ın bizim üzerimizde hakları olabilir. Hadis-i şerifte geçen haktan murad nedir acaba?
A- Hadis-i şerifte geçen haktan murad, hürmettir. Yani: “sana dua edenlerin hürmetine ve bu yürüyüşüm hürmetine senden istiyorum ” demektir… Şimdi soralım: “Dua edenlerin hürmetine istemek” tevessül değil midir?…
B- Elbette tevessüldür…
A- Bu duada iki çeşit tevessül vardır: “Yürüyüşümün hürmetine isterim” denilerek, namaza giderken atılan adımlarla, yani kişinin kendi ameliyle tevessül edilmiştir. “Dua edenlerin hürmetine” denilerek de dua edenlerle tevessül edilmiş, onların halisane duaları ve samimane yönelişleri, duanın kabulüne vesile kılınmıştır.
B- Demek tevessülü bize bizzat Peygamber Efendimiz (A.s.m) öğretmektedir…
A- Herhalde tevessül caiz midir, değil midir meselesini, peygamberimiz bizden çok daha iyi bilmektedir.
B- Tevessül caiz olmasaydı, Peygamberimiz bizlere bu duayı öğretmezdi. Madem öğretmiş, o halde tevessül caizdir…
A-Tevessülün cevazına dair 5. hadisimizi de bu şekilde noktalayalım ve şimdi 6. hadis-i şerife geçelim…