7. Bazı Özgürlüklerimin Kısıtlanacağı Düşüncesiyle Kapanmak İstemiyorum
FREE DOWNLOAD (1)
Alternatif Linkler
Original Media Vimeo

7. Bazı Özgürlüklerimin Kısıtlanacağı Düşüncesiyle Kapanmak İstemiyorum

Turn Off Light
More
Report

Report


Video Metni:

Örtünmek istiyorum ama özgürlüklerim kısıtlanır düşüncesiyle kapanmak istemiyorum diyen kardeşim. Sence insan şu dünya hanında her istediğini yapıp keyfine göre bir hayat sürebilir mi? İnsan dilediği gibi kuralsızca yaşayabilir mi?

Eğer insan şu dünyaya geliş gayesini bilmiyorsa, kul olduğunu anlayamadıysa ve şu alemin sahibini tanıyamadıysa bu soruya; “evet insan dilediği gibi kuralsızca yaşayabilir” diyebilir.

Aslında bizlere özgürlük şarkıları söyleten şey kendi kendimize sahip olduğumuzu zannetmemiz ve rabbimizi tanıyamamızdır. Ama senin kapanmak niyetin gösteriyor ki. Sen Allah’a inanmış ona iman etmiş ve bu iman ile onu Rab olduğunu, şu alemin sahibi ve sultanı olduğunu ve bizlerinde onun kulu olduğunu kabul etmişsin. Bilmelisin ki kulun özgürlüğü ancak sultanının müsaade ettiği kadardır. O halde bizim özgürlük dediğimiz şey kul olduğumuzu unutup O sultanın memleketinde onun koyduğu kurallara ve kanunlara göre değil kendi nefsimize ve keyfimize göre hareket etmektir. Bu hakikatte özgürlük değil nefsin isyanı değil midir? Eğer bizlerden kendi keyfimize göre bir hayat yaşanmamız istenseydi bu alemin Rabbi olan Allah ne kitap indirir ne de peygamber gönderirdi. Bizi bize bırakır istediğimiz gibi yaşardık.

“Karıncayı emirsiz, arıyı yâsupsuz bırakmayan kudret-i ezeliye, elbette, beşerî de peygambersiz bırakmamıştır. Evet insan, ipi boğazına sarılıp istediği yerde otlamak için başıboş bırakılmamıştır. Demek insan Allah’ın kuludur. Kulun özgürlüğü de ancak Allah’ın müsaade ettiği kadardır. Özgürlük Allah’tan başka nefsimiz dahil hiçbir mahlûkun kulu ve kölesi olmamaktır.

Özgürlük anlayışı bilhassa bu asırda bize oldukça yanlış bir şekilde aktarılmıştır. Öyle ki insan başkalarına zarar vermemek kaydıyla her türlü ahlaksızlığı ve rezaleti yapabilir denilmiştir.

İşte bu tür insanlar, özgürlüğü yanlış anlatıyorlar ve adeta o günah ve rezaletlerini meşrulaştırıyorlar. Aslında gerçek özgürlük, dinin emir ve yasaklarına uygun ve ahlaki değerlere saygılı bir şekilde yaşamaktır. O haramlardaki rezalet ve günahlardaki özgürlük, gerçek anlamda özgürlük değildir. Aksine hayvanca bir yaşamdır, şeytanın ve nefsin esiri olmaktır.

Demek Allah’ın kendisine çizdiği helal daireyi bırakıp haram dairelerde gezerek özgürlüğü savunanlar hakikatte nefis ve şeytanlarına esir olanlardır. Öyleyse Rabbinin emrine itaat edip tesettüre girmek özgürlük, ona asi olup açılıp saçılmaksa nefis ve şeytanın esiri olmaktır.

Açılıp saçılmakla özgür olacağını düşünen kardeşim. Bu özgürlüğünle seni yaratan ve sana hayatı veren rabbine asi olduğunu unutma.  Nefsinin arzularına ve özgürsün telkinlerine kanarsan. Allaha kul olmaya bedel şeytana ve nefsine esir olacağını unutma. Hem tesettüre girmekle kısıtlanacak hangi özgürlüğündür ki Rabbine asi olmaya değsin.

“Hani biz meleklere: Âdem’e secde edin, demiştik; İblis hariç olmak üzere, onlar hemen secde ettiler. İblis cinlerdendi; Rabbinin emrinden dışarı çıktı. Şimdi siz, beni bırakıp da onu ve onun soyunu mu dost ediniyorsunuz? Oysa onlar sizin düşmanınızdır. Zalimler için bu ne kötü bir değişmedir!” Kehf Suresi 50. Ayet

Beğendiysen Paylaş

Yorumunuzu bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir