9- Kapanmak önemli değil, önemli olan kalbinin temizliği
FREE DOWNLOAD (1)
Alternatif Linkler
Original Media Vimeo

9- Kapanmak önemli değil, önemli olan kalbinin temizliği

Turn Off Light
More
Report

Report


Video Metni:

Beğendiysen Paylaş

  1. Kapanmak Önemli Değil, Önemli Olan Kalbinin Temizliği

Kalp temizliğini sadece insanlar hakkında kötü düşünmemek veya yardımsever olmak gibi sınırlı bir şekilde anlayanlar “Kapanmak önemli değil, önemli olan kalbin temizliği” diyerek birçok ibadeti terk etmekte ve ibadet sorumluluğundan kurtulduklarını zannetmektedirler. Bu düşünce aslında şeytanın oyunu ve nefsin tuzağıdır.

Bu tür insanlardan “Benim kalbim temiz”, “Sen benim kalbime bak”, “İçin temiz olsun yeter” gibi sözleri çok duyarız. O halde kalp temizliği ne demektir ilk önce bu kavramın üzerinde duralım. Kalbi yaratan kim ise kalbin temizliği hakkında da söz sahibi odur. Şimdi Rabbimiz bu konuda ne diyor dinleyelim.

Siz kendinizi temize çıkarmayın. Kimin takva sahibi olduğunu en iyi O bilir.” (Necm, 53:32)

Şimdi Rabbimiz kendinizi temize çıkarmayın. Kimin takva sahibi olduğunu en iyi ben bilirim diyerek asıl temizliğin takva olduğunu buyurduğu halde takvadan uzak bir insanın kalp temizliğiyle övünmesi ne kadar gariptir. Takva; kişinin Allah’ın emirlerine sımsıkı yapışması ve günahlardan kaçmasıdır ki asıl kalp temizliği budur. Şimdi bu cümleye tekrar bakalım. Kapanmak önemli değil, diyerek Allah’ın farz kıldığı bir emri hafife alan ve bu sözü ile iman dairesinden çıkıp küfre giren bir kimsenin daha sonra önemli olan kalbin temizliği diyerek imanın çıkıp küfrün girdiği kalbini temiz gibi göstermesi kişinin kendisini aldatması değil midir? Evet Allah’ın emir ve yasaklarını hafife almak ümmetin tüm alimlerinin ittifakıyla küfürdür. Şimdi başka bir ayete bakalım.

“İman edenler, kalpleri Allah’ı zikretmekle huzura kavuşanlardır. Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı zikir ile huzur bulur. Ra’d Suresi 28. Ayet

Bu ayette de rabbimiz huzur bulan, mutmain olan, temiz olan kalplerin ancak Allah’ı zikreden onu hatırlayan, ayetlerini tefekkür edip onun sonsuz cemal ve kemalinin tecelillerini şu alem kitabının sayfalarında okuyup rabbini tesbih eden ve anan kullardır buyurmuştur.  Kalbin temizliği ancak Allah’ı böyle anmakla mümkünken Rabbinin namaz veya tesettür gibi bir emrini bile yerine getirmemek için temiz olmayan kalbini temiz gibi göstermek kalp temizliği midir? Yoksa kalbin iki yüzlülüğü müdür?

Veya kalp temizliği ancak Allah’ı zikir ile mümkünken temizliği sadece kimseye kötülük yapmamak diye anlayan kimseler aslında en büyük kötülüğü kendilerine yapmakta olduklarının farkında mıdırlar? Hani kalp temizdi kimseye kötülük yapmıyordu? Kapanmak önemli değil, önemli olan kalbin temizliği diyerek kendine nasıl bir kötülük yaptığını gör ve bu halinden tövbe et.

“Kalbini Bizi zikretmekten gaflete düşürdüğümüz, kendi ‘istek ve tutkularına uyan ve işinde aşırılığa gidene itaat etme. (Kehf Suresi, 28) Bu ayette de nefsin arzularına uymanın kalbi gaflete düşürdüğü anlatılmaktadır. Kalbi gaflete düşen kimsede artık Allah’ı zikredemez onu anamaz denilmiştir. Şimdi Allah’ın emrine uymak yerine nefsine uyan ve sonra kalbim temiz diye kendini avutan kardeşim. Rabbimiz Nefsine uyan kalpler gaflettedir derken senin ben namaz kılmıyorum, örtünmüyorum diyerek nefsine uyduğun halde kalbim temiz demen sence de garip değil midir?

 Peygamberimiz(sav) de “kalp bozuk olunca, bedenin işleri de hep bozuk olur” buyurmaktadır. [Beyhaki] Demek bir kimsenin kalbinin bozuk olup olmadığının ölçüsü bedeni ile yapmış olduklarıdır. Bedenin açık saçık bir vaziyette erkeklerin şehvet nazarını celbederken kalbim temiz diyerek Allah Resulü S.a.v’ e bir iftira attığının farkında mısın? Allah Resulü S.a.v’ Kişinin günaha girmesi, Rabbine karşı gelmesi, onun emirlerini yerine getirmemesi hep kalbin bozukluğundandır buyururken senin hala kapanmak önemli değil önemli olan kalp temizliği demen kabinin ne kadar temiz değil ne kadar bozuk olduğunu göstermiyor mu?

Hem şunu bir düşün. Mütevazi olan bir kimse “Ben mütevazı bir kişiyim” diyebilir mi? İhlaslı olan kişi “Ben ihlaslı bir insanım” diyebilir mi? Elbette diyemez. Hatta “Ben mütevazı bir kişiyim” diyen birini görsen ne kadar kendini beğenmiş dersin. Ben ihlaslıyım diyen birini görsen bu ne kadar riyakâr dersin. Tüm bunları sana söyleten şey ise kişinin kendinde olmayan bir şey ile kendini gösterme çabasıdır. Çünkü kim bu faziletleri sahiplenerek dile getirirse, bu onun o faziletlerden yoksun olduğuna işarettir. Peki benim kalbim temiz dediğinde de tıpkı az önce ifade ettiğimiz gibi kendini temize ve öne çıkarmıyor musun? Ve senin bu sözünü dinleyenlerin nazarında bu faziletten mahrum olduğunu ne zaman anlayacaksın.  Kur’an’ın ifadesiyle, “Siz kendinizi temize çıkarmayın. Kimin takva sahibi olduğunu en iyi O bilir.” (Necm, 53:32) ayetine rağmen sırf ibadetlerden kaçmak için sen kalbime bak kalbim temiz diyerek kendilerini güzel bir Müslüman olarak göstermeye çalışmak ne kadar samimiyetsiz bir ifadedir.

Demek Kur’an’da anlatılan kalp temizliği, bazılarının anladığı sığ anlamda bir temizlik değildir. Bazı kişiler İnsanlara ara sıra yardım etmek, hayvanlara bakmak, komşularıyla güzel geçinmek gibi davranışlarıyla ‘iyi insan’ olarak tanınabilirler. Bu tür davranışlar şüphesiz güzel ahlak örnekleridir. Ancak gerçek kurtuluşa ve Allah’ın rızasına ulaşmanın yolu, sadece dışarıda “iyi insan” olarak görünmek değil, Kur’an’ın tarif ettiği şekilde salih bir mümin olmaktan geçer. Kur’an’a göre kalbi temiz olan insan, Allah’a yönelen, O’na itaat eden, O’nun emir ve yasaklarına uyan, O’na teslim olmuş, samimi iman eden bir insandır.


Beğendiysen Paylaş

Yorumunuzu bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir